Bir Fincan Kahve Olsam 40 Yıl Hatırım Vardı :)

Selamlar sevgili gönül dostlarım :)

sizlere bu güne kadar çok çay,kahve,güleryüz ikram ettim biliyosunuz,bazılarınızada "sopaaa,sopa" e ama haketmişlerdir onuda ikram ettiklerim :)

Bu sabah kendimi böyle pek bir TRT spikeri havalarında gördüm...Çocukluk hayali naparsınız :)

Efendim malum önümüz Ramazan ayı geldiydi,geliyodu,kapıdaydı derken,pazar günü ilk sahurumuza kalkıcaz Allah'ın izniyle inşallah...

Ve bugün Ramazan Ayından önceki son cuma hem sizlerin cuma bayramınızı kutlamak istedim hemde siz oruçsuzken bir fincan kahve ikram etmek istedim...Belki kırk yıl hatırım olur bellimi olur :)

Şimdi ordan kadının işi yok sabahın bu saatinde kalkmış kahve yapmış dediğinizi duyar gibiyim,inkar etme öyle düşündüğünü biliyorum :)

Ama yanılıyosun güzel kardeşim,ben bu kahveyi şimdi yapmadım,öyle dumanı üstünde falanda değil,zaten ben önce yeni yaptığım saçaklı adını verdiğim yemenimi ekliyecektim,sonra baktım bugün cuma ve ben ne zamandır blogcu arkadaşlarımı yeteri kadar ziyaret edemiyorum,halini hatrını soramıyorum :(

Ne kadar ayıp....Bende burdan seslenirim :)

Eşimle kendime yaptığım kahve,her zamanki gibi en köpüklüsü onun :)

Bak siz gelin söz sizede yapmayan ne olsun :)ama şimdi resimle ve aşağıdaki Uşşâk makamında,Bestesi Selâhattin Sarıkaya'ya ait,Güftesi Ülkü Aker'e ait olan Muazzez Ersoy hanımefendinin seslendirdiği "Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardır" adlı şarkıyla idare edeceksiniz :)

Niyeyse bu resmin altına bu şarkının çok yakışacağı hissine kapıldım...

Tekrar hayırlı cumalar,afiyet olsunnn,sevgiler,selamlar...

Hoşkalınız....