Çocuktum yaşım en fazla on,onbir,yada dokuz,
takvimler bugünü gösterdiğinde yani 5 mayıs olduğunda,
mahallenin yeni yetişen kızları,araya oğlanlarda karışırdı bazen...
bu kızlar hepsi mahallenin evlerini dolaşıp tek tek,kapıları çalıp,ev sahibinden artık ne verirse,
yüzük,toka,mandal,yani ona ait tanıyacağı ufak bir eşya alıp,içi su dolu bir toprak küpün içine atarlardı...
sonra onu üstüne kırmızı grep bağlayıp gül ağacının altına bırakırlardı...
sonra isteyen o akşam ezan saati,herhangi bir gül ağacının altına,yada deniz kenarına,taştan,çırpıdan,ne varsa istediği şeyin şeklini çizerdi yada yapardı,ev araba neyse dileği,
çocuğu olmayanlarda çingene salıncağı yapıp ufacık minyatür gül ağacına asarlardı,
içinede ufak bezden bir bebek...
neyse o gece geçer ertesi gün olur yani yarın takvimler 6 mayısı gösterir...
vakit akşam üstü oldumu,mahallenin orta yerine el birliğiyle toplanmış çalı çırpıdan kocaman bir ateş yakılır,
üzerinden doyasıya atlanırdı.
Aman dikkat eteklerin tutuşmasın.pijamanı giyde gelllll....
sonra ip atlanır,oh oh daha neler....
eee akşam gül ağacının altına toprak küp koymuştuk o ne oldu diyosunuz değilmi?
gelelim küpümüze...
o küp ordan alınır.
bir evin önüne gelip annesinin en büyük ve ilk çocuğu bu kız çocuğu olurdu..
bu kızın başına kırmızı grep örtülür aynı kına gecesindeki gibi,
sıra sıra maniler söylenmeye başlanırdı...
yada eskiden takvim yapraklarında yazardı mani onlardan okunurdu...
ve her bir maniden sonra başı örtülü kız çömleğin içine elini koyar içinden bir eşya çıkarırdı,
kimin şansına hangi maniyle çıkarsa...
bak manilerede örnek vereyim,aklımda kalanlar bunlar...
kuyudan su çekerim,
darıldınmı şekerim,
bu dünyanın kahrını
senin için çekerim...
tabakası aynalı,
şu oğlana varmalı,
oğlan pek güzel ama,
anası olmamalı....
gemi geliyor gemi
denizi yara yara,
yar ben seni alacağım
başına vura vura...
gibi türlü çeşit maniler söylenirdi....
bu eğlence böyle küp boşalana kadar devam ederdi....
çok güzel günlerdi o günler....
ben hasretle anıyorum,
bu gül ağacının altına yapılan çizilen dileklere gelince onlar tabikide islamiyetle alakasız şeyler ama işte yapılıyordu....
dediğim gibi 25 yıl öncesi....
şimdi hala yapılırmı bilmiyorum...
ama gerçekten çok güzel günlerdi...
hadi şimdi kapayın gözlerinizi sizde hayal edin,
belki içinizde bunları benim gibi yaşayanlarınız vardır....
onlarında fikirlerini bekliyorum.....
Hıdırellez ya da Hıdrellez (Azerice: Xıdır Ilyas ya da Xıdır Nəbi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır
Bknz: Kaynak
takvimler bugünü gösterdiğinde yani 5 mayıs olduğunda,
mahallenin yeni yetişen kızları,araya oğlanlarda karışırdı bazen...
bu kızlar hepsi mahallenin evlerini dolaşıp tek tek,kapıları çalıp,ev sahibinden artık ne verirse,
yüzük,toka,mandal,yani ona ait tanıyacağı ufak bir eşya alıp,içi su dolu bir toprak küpün içine atarlardı...
sonra onu üstüne kırmızı grep bağlayıp gül ağacının altına bırakırlardı...
sonra isteyen o akşam ezan saati,herhangi bir gül ağacının altına,yada deniz kenarına,taştan,çırpıdan,ne varsa istediği şeyin şeklini çizerdi yada yapardı,ev araba neyse dileği,
çocuğu olmayanlarda çingene salıncağı yapıp ufacık minyatür gül ağacına asarlardı,
içinede ufak bezden bir bebek...
neyse o gece geçer ertesi gün olur yani yarın takvimler 6 mayısı gösterir...
vakit akşam üstü oldumu,mahallenin orta yerine el birliğiyle toplanmış çalı çırpıdan kocaman bir ateş yakılır,
üzerinden doyasıya atlanırdı.
Aman dikkat eteklerin tutuşmasın.pijamanı giyde gelllll....
sonra ip atlanır,oh oh daha neler....
eee akşam gül ağacının altına toprak küp koymuştuk o ne oldu diyosunuz değilmi?
gelelim küpümüze...
o küp ordan alınır.
bir evin önüne gelip annesinin en büyük ve ilk çocuğu bu kız çocuğu olurdu..
bu kızın başına kırmızı grep örtülür aynı kına gecesindeki gibi,
sıra sıra maniler söylenmeye başlanırdı...
yada eskiden takvim yapraklarında yazardı mani onlardan okunurdu...
ve her bir maniden sonra başı örtülü kız çömleğin içine elini koyar içinden bir eşya çıkarırdı,
kimin şansına hangi maniyle çıkarsa...
bak manilerede örnek vereyim,aklımda kalanlar bunlar...
kuyudan su çekerim,
darıldınmı şekerim,
bu dünyanın kahrını
senin için çekerim...
tabakası aynalı,
şu oğlana varmalı,
oğlan pek güzel ama,
anası olmamalı....
gemi geliyor gemi
denizi yara yara,
yar ben seni alacağım
başına vura vura...
gibi türlü çeşit maniler söylenirdi....
bu eğlence böyle küp boşalana kadar devam ederdi....
çok güzel günlerdi o günler....
ben hasretle anıyorum,
bu gül ağacının altına yapılan çizilen dileklere gelince onlar tabikide islamiyetle alakasız şeyler ama işte yapılıyordu....
dediğim gibi 25 yıl öncesi....
şimdi hala yapılırmı bilmiyorum...
ama gerçekten çok güzel günlerdi...
hadi şimdi kapayın gözlerinizi sizde hayal edin,
belki içinizde bunları benim gibi yaşayanlarınız vardır....
onlarında fikirlerini bekliyorum.....
Hıdırellez ya da Hıdrellez (Azerice: Xıdır Ilyas ya da Xıdır Nəbi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır
Bknz: Kaynak
25 yorum:
Şİmdi okuyunca bile, çok eğlenceli gözüktü gözüme. Bir nevi şenlik gibi. Çok hoş :)
Gerçekten öyleydi :)ziyaretiniz ve yorumlamaya layık bulduğunuz için teşekkürler,sevgiler,selamlar :)
Yaa bilmiyosun kii aklındaki tüm dilekleri bu gece gül ağacının altında Rabbinden dileyecek bir akıllı var karşındaa :))) annemlerin bahçedeki nöbetçi gül ağacının altına bi dünya bişi çizcem bu gece. Dua edicem ama ateş yakamayız çünküm hava acaayip soğuuk yağmur yağıyo dışarda. artık azıcık havalar ısınınca pikniğe gideriz. çook eğlenceli yaa.
Gülcan ablaa aksamm eve gittiğimdee bahceyee camurdan arabaa yapıcam umarım kabul olur :D
Ama her şeymi geçmişte yaşanır ve orada kalır. Bugün mayısın 5'i ama yazın falan geleceği yok. buz gibi ortalık. Gelde herşey ne güzel yaşanırdı önceden deme şimdi..
Bu hıdrellez işi sanırım daha çok kadınların dileklerle, manilerle kutladığı bir gündü. Biz erkek milleti daha çok ateş yakılacaksa ateşi yakmak yada üstünden atlarken cmbazlık yapmak kımına katılıyorduk daha çok. Yoksa içi su dolu küp falan, ilk defa duydum ama hoşmuş.. :)
Neslinnce,hoşgeldin canım,oh oh bende neler yapıcam,ama burdan söylemiyim sürprizi kaçar :)ateş evet yakılmaz bu havada zaten dışarsı yağmurlu,gerçektende eğlenceliydi,harika yıllardı o yıllar,teknolojiden yoksunduk ama çokta mutlu çocuklardık biz,şimdi her şeyimiz var ama çocuklarımızın gözlerinin içi bile gülmüyo,boş boş bakıyolar etrafa,ben çok üzülüyorum bu duruma,hani bazen diyorum bir zaman makinem olsa önce kendi çocuklarımı sonrada bütün tanıdığım çocukları kendi çocukluğuma götürsem,doyasıya koşsalar,oynasalar,gülseler,eğlenseler,bence hiç biri geri gelmek istemezdi :)
vesselam,yap canım,ne istersen Allah'tan iste bellimi olur,belkide olur :)
gül ağacına,yada balkondaki çiçek saksısının dalına parada bırak olurmu,bereketli olsun kazandığın paraların :)
Volkan Deniz,ilk defa duyduğuna üzüldüm bak şimdi,kaç yaşındasın,nerelisin bilmiyorum ama çok şey kaçırmışsın onu biliyorum,ama belkide senin yaşadığın coğrafyadada bizim bilmediğimiz ne güzellikler vardır kimbilir....Bak söz veriyorum eğer bir zaman makinesi yaparsam senide götüreceğim o günlere,tabi gelmek istersen :)Ben bu yazdıklarımı ve daha fazlasını yaşadım,keşke bugünde aynı olaylar olsada gene yaşasam,ama yavaş yavaş güzel ananelerimiz gibi bunlarda kayboluyorlar,yazımdada dediğim gibi belki civar köylerde falan hala kutlanıyordur ama bizim burda yok maalesef artık :)anılarda kaldı sadece :)
ne güzel okuyunca duygulandım biraz biz hiç yapmadık böle şeyler buralarda pek de yapılır sayılmaz çok az bi kesim vardır böle yapan biz hiç o azlığın içinde olamadık bu gün hava bi açıyo bi kapıyo bi tolu yağıyo yani sivasta hava depresyonda anacım naptığı belli değil
Sanırım ufak bir yanlış anlaşılma olmuş. ilk defa duyduğum hıdırellez değil içi su dolu küp. Hıdırellezi ilk defa duymuş olan bir adamın buralarda ne işi var :)
sanırım yazdığım yorumun sadece son cümlesini okumuşsun :)
tabi ki yapılır hala :)
ben yaptım en azından
Melike çok güzel,sevindim senin adına :)
Efeninannesi,canım sivas'ın havasına ben bir antidepresan yazıyorum,günde 3 kere tok karnına içir bişeyciği kalmaz :)öpüyorum seni bidenem,sevgiyel kal :)
Volkan Deniz ne bilim ben şimdi,belki başlık dikkatini çekmiştir gelmişsin diye düşündüm,ayrıcada yazının tümünü okudum,hıdrellez demek sadece ateş yakıp üstünden atlamak değilki :)
bence sen çok şey kaçırmışsın,ateşin dumanı gözünemi kaçtı ne baksana içi su dolu küpü bile görmemişsin :)Gel şu küpün suyundan gözlerini yıkayalım :)Haydin selametle,sevgiyle kal :)
olurmu öyle şey sadece başlığı görüp gelmek, yazıları okumamak.
ateş yakma bölümü bize düşerdi demiştim ama neyse işte. bu tip işler daha bir kadınca işler demeye çalışmıştım ama sanırım düzgün izah edememişim. :)
ben en iyisi hıdırellez gününü kutlayıp gideyim.
iyi eğlenceler.. :)
Teşekkür ederim,Volkan Deniz...Ben yanlış anlamışım kusura bakma,sevgiler :)
sevgiler bizden efendim.. en güzel günler sizin olsun...
çok hoşmuş anlattıkların:)
bilahare belki daha detaylı bir yorum yapabilirim,...şimdilik hayırlı cumalar dilemekle yetineyim:)
çokca selam bolca dua ile....
sevgiler:)
günaydın bidenem çok saol antidepresan için bakalım fayde etcekmi senin ilaç bu gün moralim sıfırın altında 30 derece bir video izledim sayfamda yayınladım facede paylaştım sende izle ve en az bi kere paylaş olurmu herkes görsün bu rezillerin neler yaptığını sevgiler bıraktım canım sana buram buram andolu kokulu
Dileklerin kabul ola abla :)
İnşallah kabul olurr ablacım dıleklerımız..
Hayırlı cumalar bu arada öpüldünn :*
çok güzel canım eltimin dediği gibi bizde öyle şeyler yok olsa çok güzel olurdu maniyede bayıldım yani hayırlı cumalar sevgiler
Merhaba,
Damla’nın düzenlediği ankete daha çok katılımı sağlamak için katkıda bulunursanız memnun olurum.
İyi günler dileğiyle.
Çok hoş,çok keyifli bir yazıydı.Emeğine yüreğine sağlık kardeşim.Allah herkese gönlünden geçenden daha güzel ve hayırlısını nasip etsin.Allah'a emanet ol :)
İhyaca,hoşgeldin canım...Çok teşekkür ederim :)Amin cümlemize inşallah,sende Allah'a emanet ol,selamlar :)
Yorum Gönder