8 Haziran 2010

SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN(SAV) VEFATI(M.632)

Hicretin 11. senesi 631 yılında Cebrail(a.s.)Peygamberimize,Kur'an-ı Kerim'i baştan sona 2 defa okuttu.Önceki yıllarda Kur'an-ı Kerim'in Cebrail (a.s.)tarafından Peygamberimize yılda 1 kez okutulurdu.Bu olay sevgili peygamberimiz tarafından vefatının yaklaştığına işaret olarak yorumlanmış ve Cebrail Nasr suresini okuduktan sonra Peygamberimiz:"Ya Cebrail,ölümümün yaklaştığını hissediyorum"demiştir.Sevgili Peygamberimiz,Medine'de iken Ramazan ayı ortalarında 10 gün kadar Mescid'de itikaf etmeyi adet haline getirmişti.O sene 20 günü itikafta geçirmişti.
Peygamberimiz Safer ayının 26.pazartesi günü aniden rahatsızlandı.Fakat yinede o mescide gitmeye devam ediyordu.Bir gün namazdan sonra minbere çıktı.Son defa yapıyormuş gibi Uhut şehitlerine rahmet diledi,çevresinde bulunanlara dua ve istiğfarda bulundu,onlara dikkat etmeleri gereken konularda tavsiyeler verdi(Taberi,3/191).Sevgili peygamberimizin giderek hastalığı ağırlaşıyordu,namazı ancak oturarak kıldırabiliyordu.Bir sonraki namaz vaktinde namazı kıldıramayacağını hissetti.Hanımlarına,Ebu Bekir(r.a)'e imamlık etmesini söyleyin'dedi.Hicret'in 11.yılının Rebiu'l-Evvel ayı pazartesi günü Peygamberimizin ateşi düştü ve çok güçsüz olmasına rağmen Mescid'e gitti.Mü'minler Peygamberimizin iyileştiğini sanıyordu.Ancak bu o nun mescide son çıkışıydı.Namazdan sonra odasına çekildi.Müslümanlar,Hz.Muhammed'in (s.a.s)iyileştiğini düşünürken o Yüce Mevlasına kavuşma yolculuğundaydı.Sevgili Peygamberimiz,8 haziran 632 yılı pazartesi günü "La ilahe illallah Yüce dosta..."sözleriyle ruhunu yüce yaratıcısına teslim etti.
Allah şefaatine nail eylesin.
8 HAZİRAN 2008 DİYANET TAKVİMİ'NDEN BİREBİR ALINTIDIR

gelseydin ahh gelseydin ,
bir kez daha gelseydin,
bekliyorum,sultanım,gelseydin:)


Sevgili!
Ümmü M e ktum gibi
Seni görmeden sana sesleniyoruz
Alıp verdiğin nefesi duyar gibi
Sanki açınca gözlerimizi
Seni görecekmişiz gibi
Sana sesleniyoruz.
Senin huzurunda ses yükselmez.
Edeple konuşulur; edeple susulur.
Hele biz ki bu kapının dilencileri,
El açıp beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi ama
Şu araya giren yıllar olmasa
Medine’ne uzak yollar olmasa
İsmin anılınca yürek yanmasa
Kapında beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi.
Bekliyoruz Sultânım!
Rüyada olsa bile
Belki teşrif edersin diye
Hem de hiç kimseyi beklemediğimiz gibi.
Seni bekliyoruz.
Gelseydin,
Bizim için cennet olurdu gelişin.
Gelseydin,
Saadetli asrından gönderdiğin selâmını,
‘Kardeşlerim’ deyişini
Birbirimize nasıl anlattığımızı görürdün.
Gelseydin,
Dolaşsaydın sofralarımızı,
Bir tabak fazla görecektin,
Bir bardak, bir kaşık fazla…
Ve sofrada bir yer boş,
Baş köşe! ..
Ola ki Sen(A.S.M.) lutfeder gelirsin diye.
Gelseydin,
Dolaşsaydın gecelerimizi,
O ‘Kutlu Doğum’ gecelerini,
Anneler görecektin.
Yeni doğmuşsun gibi,
Yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi,
Mışıl mışıl uyuyasın diye
Seni sabahlara kadar
Hayalen ayaklarında sallayan anneler görecektin.
Sevgili!
Gelseydin,
Medine-i Münevvere’den dünyaya yayılan Ashabın gibi,
Eyyüb Sultan gibi,
Kab bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde yirmi beşinde,
Bırakarak yurtlarını ocaklarını,
Hedeflerine ilahi rızayı koyan,
Arkalarına bakmayı ar sayan,
Yiğitler görecektin.
Onlar senin yiğidin,
Elleri, o öpülesi elleri,
Kimbilir hangi memleketin zemheri soğuklarında üşürken,
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.
Gelseydin,
Gecenin zifiri karanlığında,
Uykunun en tatlı aralığında,
Rabiatül Adeviyye gibi Rabbiyle başbaşa
Gençler görecektin.
Gözyaşı dökerken günahlarına,
Veysel Karani’den istediğin gibi,
İnsanlığa dua eden gençler görecektin.
Gelseydin,
Asr-ı saadet gibi olmasa da,
Koklanmaya değer güllerimiz vardı.
Yine senin ikliminde yetişen.
Ama sen gelseydin,
Dikenler bile gül kokardı EFENDİM(A.S.M.) ! ! !
Seninle göz göze gelmeden gizli gizli seni seyretmek…
Hz.Vahşi gibi…
Hani sen Hane-i Saadet’ten Mescid-i Nebevi’ye giderken
Aişe annemiz ardından hayran hayran bakardı.
Seni mescidin önünde bekleyen Ashabı’nınsa
Bakışları yerdeydi.
Edepten göz göze gelmezlerdi.
Sende(A.S.M.) tebessüle nazar ederdin.
Mütebessim çehreni bir Ebu Bekir(R.A.) görürdü,
Bir de Ömer(R.A.) …
Şimdi okununca Ezan-ı Muhammedi
Pencerelerde, kapı önlerinde,
Seni(A.S.M.) bekleyen nemli gözler var.
Gelseydin,
Ve yürüyüp geçseydin önümüzden,
Gülleri bayıltan o enfes kokunu çekerdik içimize.
Sevgili!
Hakiki aşıkların sana doğru uçarken
Bizim bu yaptığımız yolda emeklemekti.
Dünya güzelliğiyle kollarını açarken
Bize düşen el açıp kapında beklemekti.
Sevgili!
Bekliyoruz! …





8 yorum:

Adsız dedi ki...

Anam babam sana feda olsun Ya Resuallah

Adsız dedi ki...

En Sevgilinin(SAV) aramızdan ayrılısını paylaştıgın için Allah (Celle Celalühu) senden razı olsun canım paylaşımın için teşekkürler..hayırlı akşamlar..

Unknown dedi ki...

selam
güzel bacım nasılsın bu güzel yazıyı yazan ellerin dert görmesin Rabbim razı olsun senden Rasulullah diyarından sevgiler selamlar öptüüüüüm

sadiye dedi ki...

Elhamdü lillâhi rabbil’âlemîn. Errahmânirrahîm. Mâliki yevmiddîn. İyyâke na’büdü ve iyyâke neste’în. İhdinas-sırâtal müstekîm. Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayrilmagdûbi aleyhim ve leddâllîn.
paylaşım için teşekkürler

Adsız dedi ki...

Yıl 632.. 13 Rebiülevvel pazartesi günü..Rasulullah Efendimiz, risaleti tebliği etmiş, kendisine verilen emaneti en mükemmel bir şekilde yerine getirmiş olarak ömrünün 63′ünde Rabbimizin rahmetine kavuştu. Hücre-i saadetin kapısında umutla Peygamberimizin Cemaate çıkmasını bekleyen ashab Onun vefat haberiyle sarsıldı. O hengame içerisinde Hz Ömer elinde kılıcıyla şaşkın kalabalığın arasına dalarak

Hz. Ömer: - Kim peygamber öldü derse onun başını alırımAnlatıcı: Bunun üzerine Hz. Ebubekir onu teskin etmek için yanına geldi ve;

Hz. Ebubekir: - Sakin ol Ya Ömer.. Ey nas! Rasulüllaha tapan bilsin ki o ölmüştür. Allaha tapanlar ise Allah’ın Hayya layemut olduğunu bilirler. Allah buyurmuştur ki: Muhammed (sav) ancak bir peygamberdir. Ondan evvel nice peygamber gelip geçmiştir. O ölür veya öldürülürse siz geri mi döneceksiniz? Kim geri dönerse Allah’a zarar vermez. Allah nail oldukları İslamiyet nimetine şükredenlere mükafatını verir.

Anlatıcı: Bu sözler insanları teskin etti. Bundan sonra efendimizin defni ile meşgul oldular.Onun mübarek naaşını eşi Aişe’nin odasına defnettiler.

Kırmızı Papatya dedi ki...

Allah Resulü(sav)in vefatını her okuduğumda ağlarım..

O (sav),insanların en hayırlısıydı..
En merhametli,en sevgi dolu,en doğru sözlü olanıydı..
Bizlerde dahil olmak üzere Allah kainatı,O olmasaydı yaratmayacaktı..
Ahirette bizi "ümmetim" diye karşılayacak inşaallah..

Evet,
biz O'nu görmeden sevdik,iman ettik..
Rabbim şefaatine ulaşan kullarından eylesin bizi ..

Selam ve dua ile

kendimce dedi ki...

Bir insan olarak Hz.Muhammed’i(s.a.s) ,kişiliği ve ne niteliği ne olursa olsun hiçbir insan O’nun (s.a.s) kadar sevilmedi; hiçbir faninin ölümü geride kalanları O’nun ki(s.a.s) kadar yakmadı; hiçbir yaratılmış vefatının üzerinden bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen hala bu kadar diri ve sevgili olamadı…

Allah'ın Son Elçisi,Alemlere Rahmet ve Rehber olarak gönderilen, İki Cihanın Güneşi,Hatibü'l Asfiya,Sahibü’ül Hatem,Sahibü’l Beyan,Hatemü’l Enbiya,İmamü'l - Enbiya Hz. Muhammed Mustafa salallahu aleyhi ve sellem,O'nun ehl-i beytine,ashabına salat-u selamlar olsun.

Allah(c.c.) ,hepimizi Resulü'nün hayatını örnek edinenlerden eylesin.


kendimce

nasibim dedi ki...

canım yine aglattın hee ne mutlu yine kavustuk üçaylara

Gelibolu'm